Vasiyetnamenin Tenfizi (İfası/Yerine Getirilmesi) Davası Vasiyetin tenfizi davası Medeni Kanunda düzenlenmemiş ancak Yargıtay tarafından içtihatlarla geliştirilerek ayrı bir hukuki kurum ve dava olarak kabul edilmiştir.

Vasiyetnamenin Tenfizi (İfası/Yerine Getirilmesi) Davası Vasiyetin tenfizi davası Medeni Kanunda düzenlenmemiş ancak Yargıtay tarafından içtihatlarla geliştirilerek ayrı bir hukuki kurum ve dava olarak kabul edilmiştir.

Vasiyetnamenin Tenfizi (İfası/Yerine Getirilmesi) Davası Vasiyetin tenfizi davası Medeni Kanunda düzenlenmemiş ancak Yargıtay tarafından içtihatlarla geliştirilerek ayrı bir hukuki kurum ve dava olarak kabul edilmiştir.

Vasiyetnamenin Tenfizi (İfası/Yerine Getirilmesi) Davası Vasiyetin tenfizi davası Medeni Kanunda düzenlenmemiş ancak Yargıtay tarafından içtihatlarla geliştirilerek ayrı bir hukuki kurum ve dava olarak kabul edilmiştir. Vasiyetnamenin Tenfizi (İfası/Yerine Getirilmesi) Davası Vasiyetin tenfizi davası Medeni Kanunda düzenlenmemiş ancak Yargıtay tarafından içtihatlarla geliştirilerek ayrı bir hukuki kurum ve dava olarak kabul edilmiştir.
Koçak Hukuk

Vasiyetnamenin Tenfizi (İfası/Yerine Getirilmesi) Davası

22.10.2024
Koçak Hukuk | Vasiyetnamenin Tenfizi (İfası/Yerine Getirilmesi) Davası

Vasiyetin tenfizi davası Medeni Kanunda düzenlenmemiş ancak Yargıtay tarafından içtihatlarla geliştirilerek ayrı bir hukuki kurum ve dava olarak kabul edilmiştir. 

Yargıtay’a göre vasiyet alacaklısı şahsi bir hakka sahip olduğundan vasiyet edilen malın kendisine verilmesi yada tapuda tescilini sağlaması ancak vasiyeti yerine getirme görevlisinin yada mirasçıların rızai olarak bu işlemi yapmaları bu işlem yapılmadığı takdirde ise vasiyetin tenfizini dava yoluyla isteyerek yapabilir. “Vasiyetnamenin tenfizi talebiyle açılan davada, muayyen mal vasiyetinde vasiyet alacaklısının kişisel bir istem hakkı kazanacağı ve hakkın dava yoluyla takip edilebileceğinden, sadece vasiyetnamenin tenfizini talep eden davacı R. yönünden ve 03/07/2003 tarih ve 08050 nolu vasiyetnamenin hükümlerine göre karar verilmesi gerektiği-  3. HD. 22.03.2016 T. 5994/4306 https://app.e-uyar.com/karar/index/f54fe21b-13b9-42ba-8cc3-beaeae9df224


“TMK.nun 517.maddesine göre, miras bırakan bir kimseye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunabilir. Vasiyet alacaklısı kişisel (şahsi) talep hakkına sahiptir.

Kendisine muayyen mal vasiyet edilen kişiler vasiyet edenin külli halefi olmayıp, cüz-i halefidir. Miras açıldığı zaman vasiyet edilen mal kendiliğinden vasiyet alacaklılarına geçmez. TMK'nun 600.maddesi gereğince vasiyeti ifa ile yükümlü olan mirasçılara karşı vasiyetin yerine getirilmesine yönelik dava hakkı vardır.

Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal – tescil davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadığı veya itiraz edilmişse (vasiyetnamenin iptali veya tenkisi yönünden) itirazların reddedilerek kesinleşmesi gerekir.

TMK.nun 542.maddesinde; mirasbırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle, yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. 543.maddesinde ise, mirasbırakan yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir. Aynı kanunun 544/1.maddesinde, mirasbırakan, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça sonraki vasiyetname onun yerini alır. 2.fıkrada, "belirli mal bırakma vasiyetinde vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar hükümleri yer almaktadır.

Miras bırakan, vasiyette bulunduktan sonra, vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla vasiyete konu olan şey üzerinde tasarrufta bulunursa bu davranışı ilk vasiyetten rücu anlamı taşır.

Bu hüküm sadece muayyen mal vasiyetleri için geçerlidir. Mirasçı nasbına ilişikin vasiyetnamelerde uygunlanmaz. Çünkü atanmış mirasçı vasiyetçinin mirasçısı olup, terekenin aktifi pasifinden az ya da çok olsa da, tasarruf geçerliliğini korur.” 3. HD. 26.04.2016 T. E: 2015/8642, K: 6577 https://app.e-uyar.com/karar/index/37ca5bed-2cf3-4123-9d2d-0c3e5df57aed

Vasiyet alacaklısı  vasiyetname ile doğrudan doğruya tapuya başvurarak tescil isteyemez.


“Yargıtay vasiyetnamenin tenfizi davasını daha ziyade bir tespit davası olarak kabul etmektedir. Buna göre, vasiyetnamenin tenfizi davası bir aynî hakkın kurulması için değil, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığını veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığını tespit etmek üzere açılır. Mahkemenin vereceği tespit hükmü, başlı başına aynî hakkın kazanılmasını sağlamaz. Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal ve iradî mirasçılara karşı açacağı ifa davası ile malın kendisine teslimini istemesi gerekir28. Nitekim, uygulamada genellikle vasiyetnamenin tenfizi ile  birlikte vasiyetin ifası da istenmektedir. Meselâ, taşınmaz vasiyetinde vasiyetnamenin tenfizi ile birlikte tescil isteminin de ileri sürüldüğü görülmektedir. Bu durumda uygulamada tapu iptali ve vasiyet alacaklısı adına tescile karar verilmektedir .”   Mehmet AKÇAAL (https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3069417)

  

3. HD. E. 2009/ 12750 K. 2009 / 13819, T. 15.09.2009 “..vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılmalıdır. Zira, vasiyetname, Sulh Hukuk Mahkemesince usulüne uygun açılıp, okunmadıkça yerine getirilmesi istenemez. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, vasiyetnamenin açılmış olduğu belirlendikten sonraki aşamada ise vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir. Bu için de dava konusu vasiyetnamenin iptal davasına konu olup olmadığı araştırılmalıdır. Dava konusu vasiyetname bir iptal davasına konu olmuşsa bu dava bekletici mesele yapılmalıdır. Ancak, iptal davası açılmamışsa bu tenfiz davasının reddine bir gerekçe yapılamaz...” (Lexpera)

Mehmet AKÇAAL (https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3069417)


“Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunup kesinleşmesinden sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekmektedir.3. HD. 20.01.2014 T. E: 2013/16453, K: 586 https://app.e-uyar.com/karar/index/94fa88dc-b389-4b45-a5d0-90c4af1dd9f6

Bir tespit davası olan vasiyeti tenfiz davasında  açılmış bulunan bir vasiyetnamenin iptali davası var ise yahut vasiyetin açılması davasının kesinleşme tarihinin üzerinden 1 yıllık süre geçmeden vasiyeti tenfiz davası açılmış ise bu takdirde vasiyetnamenin iptali davasının neticesini yada 1 yıllık iptal davası açmak için gereken süreyi bekletici mesele yaparak sonucuna göre davaya devam devam edilmelidir.Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Somut olayda ise, davacı tarafından yalnızca maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcı yatırıldığı ve davanın devamı süresinde eksik harç da tamamlanmadığı halde yargılamaya devam edildiğinin, hüküm kısmında da başlangıçta alınan harcın yeterli olduğuna ilişkin hatalı şekilde hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, o halde, mahkemece yapılacak işin; Harçlar Kanunu'nun 16. maddesine göre, öncelikle davacıdan dava konusu taşınmazın değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini gerekirse keşif yapılarak belirlemek, ardından nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olması gerekeceği-“

Yukarıda verilen yargıtay kararında da belirtildiği üzere   bu davalarda nispi harç alınmaktadır.Belirli mal vasiyetlerinin yerine getirilmesi davaları nisbi harca tabi olup, harç noksanı ikmal ettirilmeden davaya devamla hüküm tesis edilemeyeceği-“

3.HD. 10.06.2014 T. E: 1885, K: 9245 https://app.e-uyar.com/karar/index/1acebfa1-7a60-4bc1-a284-92a0831b6aeb


Vasiyet edilen mal üzerinde mülkiyeti etkileyebilecek bir dava var ise (örneğin muris muvazaası sebebi ile tapu iptal ve tescil davası) bu davanın neticesi beklenmelidir.



DAVACILAR :

Vasiyetnamenin tenfizi davasında davacı vasiyet alacaklısıdır Vasiyet alacaklısının miras bırakandan sonra ölmesi halinde kendi (vasiyet alacaklısının) mirasçıları tarafından aynı dava açılabilir . 2. HD. E. 1998/11346 K. 1998/11322, T. 22.10.1998 “Lehine vasiyet edilen kişinin ölmesi üzerine bu hak onun mirasçılarına geçer...” (Sinerji). Vasiyet alacaklısı olmayan bir kimse tarafından açılan dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemez. Böyle bir durumda dava husumetten (sıfat yokluğundan) reddedilir. Kuru, Baki / Arslan, Ramazan / Yılmaz, Ejder. Medenî Usul Hukuku, XXIV. Baskı, Yetkin Yayınevi, Ankara, 2013, s. 224; 3. HD. E. 2009/20745 K. 2010/3921, T. 09.03.2010 “Yürürlükte bulunan mevzuata göre, ilköğretim okulları üzerinde tasarruf ve idare yetkisi illerde İl özel İdaresine ait olup, özel idare vasiyet alacaklısı olduğuna göre vasiyetin tenfizini isteme hakkına sahip olacaktır...” (Lexpera); 2. HD. E. 2008/7055 K. 2008/7616, T. 29.05.2008 “Mirasbırakan M.S. tarafından düzenlenen ve tenfizi istenilen 11.11.1986 tarihli vasiyetnamenin lehtarı “Bursa Müftülüğü Üftade Kuran Kursu” olup, bu vasiyetnamenin yerine getirilmesini isteme yetkisi 633 sayılı kanuna göre Diyanet İşleri Başkanlığına aittir. Açıklanan nedenlerle Üftade Kuran Kursu Öğrencilerini Koruma Derneğinin açtığı davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekir...” (Sinerji). Mehmet AKÇAAL (https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3069417)

  

DAVALILAR:

Bu davanın davalısı vasiyeti yerine getirme görevlisi var ise vasiyeti yerine getirme görevlisi vasiyeti yerine getirme görevlisi olmadığı takdirde mirasçılardır.

“Davaya konu tenfizi istenen vasiyetname incelendiğinde; vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmadığı, bu durumda vasiyetnamenin tenfizi davasının murisin yasal mirasçılarına karşı açılması gerektiğinin, murisin veraset ilamı incelendiğinde bir kısım yasal mirasçıların davada davalı olarak yer almadıklarının görüldüğü, taraf teşkili sağlanmadan hüküm tesisinin doğru olmadığı-“


GÖREVLİ MAHKEME:

Vasiyetnamenin yerine getirilmesi davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.


YETKİLİ MAHKEME:

Vasiyetnamenin yerine getirilmesi davalarında yetkili  mahkeme murisin son ikametgahı Asliye Hukuk Mahkemesidir.