eskişehir ceza avukatı resmi belgede sahtekarlık suçu

eskişehir ceza avukatı resmi belgede sahtekarlık suçu

eskişehir ceza avukatı resmi belgede sahtekarlık suçu

eskişehir ceza avukatı resmi belgede sahtekarlık suçu eskişehir ceza avukatı resmi belgede sahtekarlık suçu
Koçak Hukuk

Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Nedir ?

21.08.2019
Koçak Hukuk | Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Nedir ?

Eskişehir Ceza Avukatı Gürler Koçak Hukuk Tarafından özel olarak bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.İzinsiz kopyalanamaz link verilemez.


Resmi bir belgeyi düzenleme görev ve yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunmaktır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 206. Maddesinde düzenlenmiştir. Madde  doktrinde fikri sahtecilik olarak adlandırılan bir suç tipini düzenlemektedir.



Kişi kendi beyanıyla sahte bir resmi belgenin düzenlenmesine neden olmak hakkına sahip değildir. Kişinin açıklamaları üzerine düzenlenen resmî belgenin bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması suçun oluşması için gereklidir. Aksi takdirde düzenlenen belge, yapılan beyanın doğruluğunu ispat edemeyeceğinden, kişi kendi beyanı ile böyle bir belgenin düzenlenmesine etmen olmuş sayılamaz ve kendisinin bu madde uyarınca cezalandırılmasının neden ve hikmeti kalmaz.

O hâlde bakılacak husus şudur: Beyanın doğruluğu düzenlenen resmî belgeyle ispat edilecek ise, madde uygulanacaktır; buna karşılık beyanı alan memur, beyanın doğruluğunu tahkik edip, buna kanaat getirdikten sonra resmî belgeyi düzenlemek durumunda ise yani resmî belge sadece kişinin beyanı üzerine değil de, memurca yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise, bu maddedeki suç oluşmaz.

Nitekim, kişiyi çok geniş bir surette doğruyu söylemekle yükümleyen İtalyan Ceza Kanununun 483.maddesi de aynı esası kabul etmiş ve İtalyan Yargıtay’ının yerleşmiş içtihadı da bu yönde olmuştur. 

Bu nedenle, örneğin ; gümrük muayene memuruna, belirli bir malı ithal veya ihraç edeceği yolunda yalan beyanda bulunan kişi, bu maddedeki suçu işlemiş olmaz; zira beyanı alan gümrük muayene memuru sırf bu beyanla yetinmeyip, beyanın doğruluğunu incelemekle yükümlüdür. 


  • RESMİ BELGENİN DÜZENLEMESİNDE YALAN BEYAN SUÇUNUN CEZASI NEDİR ?


        MADDE 206 - (1) Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan  kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya   adli para cezası ile cezalandırılır. Mahkeme hükmün açıklanmasının geriye         bırakılması (HAGB) kararı  veya ceza ertelenmesi kararı verebilir.

  • YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME 

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan adlı suçun oluştuğu yerde bulunan asliye ceza mahkemesi yetkili ve görevli mahkemedir. 

  • SUÇUN FAİLİ VE MAĞDURU KİMLER OLABİLİR ?

Suçun faili herkes olabilir , suçun mağduru ise toplumdur . Bu yüzden resmi memura yalan beyanda bulunma suçu uzlaşmaya tabi değildir.

  • KONUYLA İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

  • 5237 Sayılı TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen ve doktrinde “fikri sahtecilik” olarak adlandırılan “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece kişinin (sanığın) beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise bu maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.

..........Minibüsleri Kooperatifinin başkanı olan sanığın, üye olan .........i cezaevinde bulunduğu dönemde kooperatifte fiilen çalışmadığı halde SGKya çalıştığı yönünde bildirimde bulunmak suretiyle sigortalılık haklarının devamını sağladığı bu şekilde resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda; suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti açısından; sanığın kuruma nasıl bir bildirimde (beyanda) bulunduğu, bu beyana ilişkin bir belge olup olmadığı ve sanığın gerçeğe aykırı nitelikteki bu bildirimi üzerine nasıl bir resmi belge düzenlendiği, beyan üzerine ilgili resmi belge düzenlenmeden önce kurum memuru tarafından inceleme yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılıp tespit edilmesi ve varlığı halinde suça konu belgelerin dosyaya intikalinin sağlanmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.” (YARGITAY 21. Ceza Dairesi   Esas No: 2015/10200 Karar No: 2017/1447 Karar Tarihi: 21.03.2017)

  •  - HÜKÜMLÜNÜN EYLEMİNİN KANUNDA DÜZENLENEN KİMLİĞİ HAKKINDA GERÇEĞE AYKIRI BEYANDA BULUNMAK KABAHATİNİ OLUŞTURDUĞUNUN GÖZETİLMEYEREK HÜKÜM KURULMASI - HÜKMÜN BOZULMASI

“…Somut olayda; uygulama yapan kolluk görevlilerince yolda yürürken şüpheli hareketleri nedeniyle durdurulan hükümlüden kimlik istenilmesi üzerine, hükümlünün nüfus cüzdanını kaybettiğini beyan edip, kendisini mağdur olarak tanıtarak mağdura ait nüfus cüzdanını ibraz ettiği, ancak kimlikteki fotoğrafın hükümlüye benzemediğinin görülmesi üzerine hükümlüye kimlik bilgileri tekrar sorulunca kendi kimlik bilgilerini verdiği ve tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği olayda, hükümlü hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nın 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçun unsurlarının oluşmadığı, hükümlünün eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğunun gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiştir.”(Yargıtay 8. Ceza Dairesi Esas No: 2018/ 2963  Karar No:2018/14004 Karar Tarihi:10.10.2018)

  • “…Somut olayda hakkındaki yakalama kararı nedeniyle aranan sanığın otelde kardeşi ... adına kayıt yaptırması sonucu kardeşi adına düzenlenmiş üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu sahte sürücü belgesini kullanması eyleminde, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engelleyip başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği olayda, 5237 sayılı TCK'nin 268. maddesindeki suçun unsurları oluşmadığı gibi ve yine parmak izi alımı sırasında gerçek kimlik bilgilerinin öğrenildiği, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı olayda, tutanağın görevlilerce yapılan kontrol sonrasında ve gerçek kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması, ... adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun" da gerçekleşmediği, gözetilmeden karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/ 12280 Karar No: 2018 / 7898 Karar Tarihi: 11.10.2018)