Önalım Hakkı (Şufa Hakkı) Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Hukukumuzda önalım hakkı 2 şekilde düzenlenmiştir. Yasal şufa (önalım) hakkı ve sözleşmeye dayalı önalım hakkı. Önalım hakkı açıkça yasada tanımlanmamış…
Önalım Hakkı (Şufa Hakkı) Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Hukukumuzda önalım hakkı 2 şekilde düzenlenmiştir. Yasal şufa (önalım) hakkı ve sözleşmeye dayalı önalım hakkı. Önalım hakkı açıkça yasada tanımlanmamış…
Önalım Hakkı (Şufa Hakkı) Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Hukukumuzda önalım hakkı 2 şekilde düzenlenmiştir. Yasal şufa (önalım) hakkı ve sözleşmeye dayalı önalım hakkı. Önalım hakkı açıkça yasada tanımlanmamış…
Önalım Hakkı (Şufa Hakkı) Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Hukukumuzda önalım hakkı 2 şekilde düzenlenmiştir. Yasal şufa (önalım) hakkı ve sözleşmeye dayalı önalım hakkı. Önalım hakkı açıkça yasada tanımlanmamış… Önalım Hakkı (Şufa Hakkı) Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Hukukumuzda önalım hakkı 2 şekilde düzenlenmiştir. Yasal şufa (önalım) hakkı ve sözleşmeye dayalı önalım hakkı. Önalım hakkı açıkça yasada tanımlanmamış…-
BLOG
BLOG
- TÜM BLOG YAZILARI
Önalım Hakkı (Şufa Hakkı) Davası
24.02.2021Hukukumuzda önalım hakkı 2 şekilde düzenlenmiştir. Yasal şufa (önalım) hakkı ve sözleşmeye dayalı önalım hakkı. Önalım hakkı açıkça yasada tanımlanmamış ancak Yargıtay içtihadı birleştirme kararı gerekçesinde taşınmaz mülkiyetinin takyitlerinden olan ‘kanuni önalım hakkının taşınmazda hisse sahibi bulunan şahsa, diğer bir kimsenin payının üçüncü kişiye satılması hâlinde o hisse müşteriye neye mal olmuş ise o miktar ile ve belli bir süre içinde satın almak yetkisini veren ayni bir hak’ olduğu ifade edilmiştir.
YASAL ÖNALIM HAKKI
Türk Medeni Kanunu 732 inci madde uyarınca ‘Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz
üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer
paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler.’
Bu hakkın kullanılmasının birincil koşulu gerek satış
esnasında gerekse dava devam ettiği esnada paylı mülkiyet halinde bulunan taşınmazda
paydaş olmaktır. Önalım hakkı dava yoluyla kullanılır.
Bu davada satılan önalım hakkını kullanarak satın
almak isteyen paydaş tapuda satış gösterilen bedeli mahkemeye depo ederek söz
konusu payın kendi adına tescilini talep eder.
Kişiler paylı mülkiyete tabi taşınmazdan pay satın
alırken bu satış aktinin bozulmaması için tapuda satış bedelini yüksek
gösterebilirler. Önalım hakkını kullanan paydaş bu durumda muvazaa iddiasında
bulunarak her türlü kanıtla bu iddiasını kanıtlayabilir. En çok kullanılan
yöntem bilirkişi aracılığı ile taşınmazın değerini tespit ettirmek ve bilirkişinin
belirlediği değeri mahkeme veznesine depo etmek suretiyle taşınmazdaki payın
kendi adına tescilini talep etmektir.
Tersi durumda yani gerçek değerinin altında satış
bedeli gösterilmiş ise bu takdirde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tapuda
gösterilen bedele riayet edileceğini içtihat etmiştir.
‘Önalım hakkı paylı mülkiyet
hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer
paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Önalım bedeli
tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen tapu giderlerinin
(harç ve masrafların )toplamından ibarettir. Davalının, gerçek satış bedelinin
tapuda gösterilenden daha yüksek olduğu savunmasına itibar edilemez. Çünkü
kimse kendi muvazaasına dayanarak hak elde edemez. Bu nedenle tapuda gösterilen
satış bedeli ile tapu harç ve masraflarını Mahkeme veznesine depo eden
davacının davasının kabulü gerekir. ‘Esas: 2013/7933 Karar:
2013/10315-)
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2014/356 Karar:2016/491 numaralı kararı ile
‘Önalım bedelinin
belirlenmesinde tapudaki satış bedelinin esas alınması hakkında;
Hukuk genel kurulu önüne gelen
uyuşmazlık, önalım bedelinin belirlenmesinde tapudaki satış bedelinin mi yoksa
temlik tarihi itibariyle hesaplanan (davalının ödediğini iddia ettiği) gerçek
bedelin mi esas alınması gerektiği noktasında toplanmakta olup; kurulda yapılan
görüşmeler sonunda çoğunlukça, dosya içeriği ve toplanan deliller uyarınca
TMK'nın 734. maddesinde düzenlendiği ve özel daire bozma kararında belirtildiği
gibi önalım bedelinin belirlenmesinde esas alınacak satış bedelinin tapudaki
satış bedeli olarak anlaşılması gerektiği kanaatine varılmıştır.’ içtihadı ile görüşünü tekrar dile getirmiştir.
ÖNALIM HAKKINI KULLANMANIN SÜRESİ
Türk medeni kanunun 733/4 maddesi gereği Önalım hakkı,
satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın
üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süredir. Dolayısıyla
hakim tarafından resen gözetileceği gibi davanın her aşamasında ileri
sürülebilir.
Bu bildirim Türk Medeni Kanunun 733/2 maddesi gereği
muhakkak noter vasıtası ile yapılmalıdır. ‘Yapılan satış, alıcı veya
satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilir.’ Yasa
açıkça noter aracılığıyla ihtar mecburiyeti getirdiğinden diğer öğrenme
yöntemlerini geçerli kabul etmemiştir.
Ancak paydaş satıştan önce veya sonra adi yazılı sözleşme ile tek bir satış
sözleşmesine ilişkin olarak önalım hakkından feragat edebilir. Dolayısıyla alım
satım yapacakların satıştan önce veya sonra diğer paydaşlardan muvafakatname
almalarında engel yoktur.
Paydaşın sürekli olarak önalım hakkından feragat etmesi
halinde ise bu takdirde bu feragati tapu kütüğüne şerh ettirmesi gerekmektedir.
ÖNALIM HAKKI KULLANILAMAYAN HALLER
T.M.K. 733/1 uyarınca cebri satışlarda (örneğin icra
dairesince yapılan satışlarda) önalım hakkı kullanılamaz.
Kamulaştırma halinde önalım hakkı kullanılamaz.
Satış sözleşmesi haricindeki sözleşmelerle yapılan
temliklerde örneğin hibe veyahut trampa sözleşmelerinde bu hak kullanılamaz.
Ticari şirketlere sermaye olarak konulan taşınmazlarda
önalım hakkı kullanılamaz.
Kimi hibeler satış sözleşmesi şeklinde yapılabilir.Bu
takdirde gerçek iradenin ne olduğu araştırılmalı ve hibe olduğu iddiası var ise
bu iddiaya değer verilerek doğruluğu saptanmalıdır.
Nitekim Hukuk Genel Kurulu Esas:2013/2268 Karar:2015/1437 sayılı
emsal kararında
‘Dava önalım hakkının kullanılması nedeniyle
davalı adına kayıtlı payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Olayda paylı mülkiyete tabi taşınmazda paydaş olan dava dışı Ahmet B.’nin
davalının eşinin dedesi olduğu ve davalının yeni doğan erkek bebeği nedeniyle
doğum hediyesi olarak temlik işleminin yapıldığı, bu nedenle satış şeklinde
yapılan temlik işleminin muvazaalı bulunduğu, tarafların gerçek amacının hibe
olduğu ve hibe ile yapılan temlikte önalım hakkının kullanılamayacağı,
20.03.1957 tarih 1956/12 E. 1957/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının
uygulanabilmesi için temlik işleminin tarafları arasında akrabalık ilişkisi
bulunmasının yeterli olduğu, doğrudan mirasçılık ilişkisinin aranması
gerekmediği’ne karar vermiştir.
Fiili taksimin varlığı halinde önalım hakkı
kullanılamaz.
Nitekim Hukuk Genel Kurulu Esas:2017/1747 Karar:2018/1617 kararında
Hisseli taşınmazın paydaşlarca
fiili olarak taksimi halinde önalım hakkının varlığından söz edilemez. Bu kural
Medeni Kanunda yer alan dürüstlük ilkesinin sonucudur.
Yine Hukuk Genel Kurulu
Esas:2017/1761 Karar:2018/407 kararında
Fiili taksim; yasal ön alım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmazın paydaşlarınca özel olarak kendi aralarında taksim edilmesi ve her bir paydaşın belirli bir kısmı kullanması durumudur…..
Yargısal içtihatlarda yapılan
tanıma göre fiili taksimin söz konusu olabilmesi için üç şart gerekmektedir.
Bunlardan ilki, yasal ön alım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu bir
taşınmazın varlığıdır. İkincisi, bu taşınmazın, paydaşlarca kendi aralarında
taksim edilmesidir. Nihayet üçüncüsü ise her bir paydaşın belirli bir kısmı
kullanmasıdır. Fiili taksim bulunması hâlinde yasal ön alım hakkının
kullanılamayacağına dair bir yasa hükmü bulunmasa da, taşınmazın kullanma
biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da fiili
bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse
kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun korunması, TMK’nın 2’nci
maddesinde tanımını bulan dürüstlük kuralının gereğidir. Zira TMK’nın 2’nci
maddesinde herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken dürüstlük
kurallarına uyması zorunluluğu getirilmiş, uyulmamasının yaptırımı olarak da
hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunmayacağı
belirtilmiştir. Bilindiği üzere hakkın açıkça kötüye kullanıldığı tüm hâllerde dürüstlük
kuralına da aykırılık söz konusudur. Fiili taksimin hukuki dayanağını da
TMK’nın bu maddesi oluşturmaktadır’ diyerek fiili taksimin koşullarını ve önalım hakkının
neden fiili taksim durumunda kullanılamayacağını belirlemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas:2014/324 Karar:2015/2787 sayılı kararı ile
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde önalım hakkının
kullanılamayacağına karar vermiştir. Emsal kararında
‘Önalım hakkının gerçek satışlarda
kullanılabileceği, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılan devirlerde satış
inşaat yükümü ile gerçekleştiğinden gerçek satış niteliğinde bulunmadığı, bu
şekilde yapılan devirlerde onalım hakkının kullanılamayacağı, davacı bu
sözleşmenin tarafı olmadığından onalım hakkını kullanabilecek halde ise de, yapılan
inşaat sözleşmesi tüm maliklerle yapılmadığından geçerli ve uygulanabilir
olmadığı, sözleşme yaparak haklarını devreden maliklerin akdin feshi ile
paylarını geri isteme hakkına sahip oldukları, bu sözleşmelerin davacı
tarafından da biliniyor olması nedeniyle onalım hakkının kullanılmasının
iyiniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle onalım hakkına konu edilen payın iptali
ile davacı adına tesciline yönelik davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararı
usul ve yasaya uygundur.’
Önalım Hakkı Sebebi ile Tapu İptali ve Tescili
davasında davalı olarak alıcı gösterilir. Satış yapan paydaşın taraf sıfatı
yoktur.
Ancak şufalı payın
ilk satışı yapan paydaşa dönmesi halinde önalım hakkını kullanan paydaş
ilk satış yapan paydaşa karşı şufa davası açarak payın kendi adına tescilini
hala isteyebilir. Açılmış bulunan bir önalım davası var ise bu takdirde
davasını ilk satışı yapan paydaşa yönelterek davaya devam edebilir.
KATEGORİLER
SON YAZILAR
- Ön Mirasçı Artmirasçı Atanmasından Kaynaklanan Dava
- Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali Davası
- Vasiyetnamenin Açılmasına İlişkin Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizine İlişkin Dava
- Vasiyetnamenin Tenfizi (İfası/Yerine Getirilmesi) Davası
- Vasiyetnamenin İptali Davası
- Belirli Mal Vasiyeti Davası
- Vasiyetnamenin (Mirasçılık Belgesi) Açılması ve İlgililere Okunması Davası
-
TELEFON
(0532) 792 76 22E-POSTA
info@kocakhukuk.com