Kız Çocuklarından Miras Kaçırmanın Hukuksal Boyutu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Ülkemizde yıllar ne kadar geçse de toplum ne kadar gelişse de ,halen içimizden atamadığımız kimi sosyo-kültürel alışkanlıklarımız var. Bunlardan birisi…

Kız Çocuklarından Miras Kaçırmanın Hukuksal Boyutu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Ülkemizde yıllar ne kadar geçse de toplum ne kadar gelişse de ,halen içimizden atamadığımız kimi sosyo-kültürel alışkanlıklarımız var. Bunlardan birisi…

Kız Çocuklarından Miras Kaçırmanın Hukuksal Boyutu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Ülkemizde yıllar ne kadar geçse de toplum ne kadar gelişse de ,halen içimizden atamadığımız kimi sosyo-kültürel alışkanlıklarımız var. Bunlardan birisi…

Kız Çocuklarından Miras Kaçırmanın Hukuksal Boyutu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Ülkemizde yıllar ne kadar geçse de toplum ne kadar gelişse de ,halen içimizden atamadığımız kimi sosyo-kültürel alışkanlıklarımız var. Bunlardan birisi… Kız Çocuklarından Miras Kaçırmanın Hukuksal Boyutu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Ülkemizde yıllar ne kadar geçse de toplum ne kadar gelişse de ,halen içimizden atamadığımız kimi sosyo-kültürel alışkanlıklarımız var. Bunlardan birisi…
Koçak Hukuk

Kız Çocuklarından Miras Kaçırmanın Hukuksal Boyutu

28.12.2020
Koçak Hukuk | Kız Çocuklarından Miras Kaçırmanın Hukuksal Boyutu

Ülkemizde yıllar ne kadar geçse de toplum ne kadar gelişse de ,halen içimizden atamadığımız kimi sosyo-kültürel alışkanlıklarımız var. Bunlardan birisi de kız çocuklarına mirastan pay vermemeye çalışmak. Ne yazık ki bu konuda başı çekenler de anneler. Benim büroma hemen her ay bir kişi gelip “evladım şu gayrimenkulleri oğlana vereceğiz ama ileride bu satışı kızlar  bozduramasın. Sen kalbine dert etme biz kızları gönülleyeceğiz ” demesin. Kızları gönüllemekten kastı ise elbette oğluna verdiği ile kıyas kabul etmeyen ufak tefek bir miktar. Hele oğlan ailenin tek oğlu ise…


Peki bu işin hukuksal boyutu nedir? Örneğin anne babanız yahut başka bir miras bırakan sizi mirastan dışlamak amacı ile malvarlığını satış olarak göstermiş ise hangi yasal haklarınız vardır? Hukuk dilinde “Muris Muvazası” olarak geçen bu durum mutlak olarak geçersizdir. Çünkü hukukumuzda bir sözleşmenin geçerli olabilmesi için gerçek sözleşme ile görünürdeki sözleşmenin birbirine uygun olması gerekmektedir.Gerçekte satış olarak gösterilen bu işlem aslında bağış niteliğinde olduğundan bu satış geçersizdir.Kesin hükümsüz olan işlem bu dava açılması halinde mahkeme tarafından iptal edilecektir.


Muris Muvazaası Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 01/04/1974  Tarihli İçtihadı Birleştirme kararı ile açıklanmıştır. ”Bir kimse mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla, gerçekte bağışladığı tapulu taşınmazına ,tapu sicil muhafızlığında yaptığı resmi sözleşmede satış gibi göstermek suretiyle devir ve temlik etmişse,saklı pay (mahfuz hisse) sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar,görünüşteki satış akdinin muvaazalı,gizli bağış sözleşmesinin ise kanunda öngörülen şekil koşulunu taşımadığını ileri sürerek dava açabilirler”


Hukukçuların saf kendilerinin ise çok zeki olduğunu sanan bir kısım kişiler ise yasayı kandırma amacıyla satışı önce güvendikleri bir 3.kişiye yapmakta sonra gayrimenkul yahut menkul mallarını asıl bağış  yapmak istedikleri kişi adına tescil ettirmektedirler.Bu yöntem de çok bilinen ve çok karşılaşılan bir yöntem olduğundan, Yargıtay arada kaç tane satış olursa olsun malın son sahibi miras bırakan kişinin mirasçılarından birisi ise  karine (ön kabul) olarak bu satışların muvazaalı (danışıklı) işlem olduğunu kabul etmektedir.Bunun aksinin ispatı yükünü ise alıcı mirasçıya yüklemektedir.Miras bırakanın gerçekten bu satış işlemini yapmak zorunda kalacak kadar paraya ihtiyacı olup olmadığı, bu satış yapılırken bankadaki para trafiği, bankadan miras bırakana para aktarımı yapıldıktan sonra miras bırakanın bu parayı nereye transfer ettiği, gerçekten ihtiyacı varsa örneğin hastanenin hesabına yada bankadaki kredi kapama işlemine mi  havale edildiği gibi hususlar mahkemece araştırılmakta ve davanın neticesi alıcı görünen mirasçının bu hususları ispatlayıp ispatlayamadığına  göre yapılmaktadır.


Muris muvaazası  (Miras bırakanın danışığı) davasında işlemin ne kadar süre önce yapıldığı yahut aradaki mirasçı silsilesinin önemi yoktur.Kesin hükümsüz olan bu işlem aradan zaman geçmekle geçerli hale gelmez.Bir başka deyişle bu işlemler aleyhine açılacak davalarda zamanaşımı işlemez.


Açılacak dava ,ancak dava açan kişiler bakımından hüküm ifade eder.Örneğin 5 kardeşin babalarına mirasçı olduğunu annelerinin ise vefat etmiş olduğunu yani mirasçı olarak yalnızca bu 5 kardeşin kaldığını farzedelim. Sağlığında Baba kendi üzerine kayıtlı 100 dönüm tarlayı Zeki  isimli mirasçıya  satış göstererek devretmiş olsun.Geride kalan Afet, Nedret,İsmet,İffet isimli 4 mirasçıdan sadece Afet ve Nedret isimli  2 tanesi dava açmış ise dava açmayan ismet ve iffet bu davadan yararlanamaz.Yani tapu tamamen miras bırakan adına tescil olunarak   herkese payı dağıtılmaz.Sadece dava açan Afet ve Nedret kendi payları olan 1/5 er hisselerini yani 20 dönümlerini alırlar kalan 60 dönüm Zeki isimli mirasçının uhdesinde kalır.


Kimi zaman da miras bırakan ile mirasçı arasında ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılmakta ve böylece kanuna karşı hile yoluna başvurulmaktadır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bir kimse belli bir mal veya malvarlığı değeri karşılığında miras bırakana bakmak karşılığında bakılan kişi öldükten sonra da o malın veya malvarlığı değerinin  sahibi olmak hakkını kazanır.Eskiden Yargıtay özellikle anne ve baba ile çocuk arasındaki bu tür sözleşmeleri kesin olarak geçersiz saymakta idi. Ancak yeni tarihli kararlarında mahkemelerden gerçek durumu araştırmasını gerçekten de diğer çocukları bakılan kişiye hiçbir şekilde bakmadığı halde evlatlarından birisi onun tüm ihtiyacını karşılayarak bakıyor ise  bu takdirde bu sözleşmeye geçerlik tanımak gerektiğini kabul etmektedir.


Evlatlar arasında ayrımın olmadığı, hakça ve adil bir dünyada, hukukla kalın…