Kasten Yaralama | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Kast, Türk Ceza Kanunu’nun 21. Maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre bir fiilin kast içerebilmesi için o fiilin söz konusu suçun kanuni…
Kasten Yaralama | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Kast, Türk Ceza Kanunu’nun 21. Maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre bir fiilin kast içerebilmesi için o fiilin söz konusu suçun kanuni…
Kasten Yaralama | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Kast, Türk Ceza Kanunu’nun 21. Maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre bir fiilin kast içerebilmesi için o fiilin söz konusu suçun kanuni…
Kasten Yaralama | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Kast, Türk Ceza Kanunu’nun 21. Maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre bir fiilin kast içerebilmesi için o fiilin söz konusu suçun kanuni… Kasten Yaralama | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Kast, Türk Ceza Kanunu’nun 21. Maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre bir fiilin kast içerebilmesi için o fiilin söz konusu suçun kanuni…-
BLOG
BLOG
- TÜM BLOG YAZILARI
Kasten Yaralama
09.09.2021Kast, Türk Ceza Kanunu’nun 21. Maddesinde tanımlanmıştır.
Buna göre bir fiilin kast içerebilmesi için o fiilin söz konusu suçun kanuni
tanımındaki unsurlarının bilinmesi ve bu unsurların kişi tarafından istenerek
yerine getirilmesi gereklidir. Ancak bunların varlığı ile kişinin kastından
bahsedilebilir.
Kasten yaralama ise TCK 86. Maddede vücut
dokunulmazlığına karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrası ‘Kasten
başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına
neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’
Şeklindedir. Bu hüküm ile yaralamanın
kapsamı daraltılmıştır. Yaralamanın kapsamına dahil olabilmesi için fiilin
mağdura acı vermesi, mağdurun sağlığını bozması ya da mağdurun algılama
yeteneğini bozması gerekmektedir. Ancak bu üç halden birinin varlığı halinde
fiil yaralamanın kapsamına dahil edilebilmektedir.
Aslında madde dışarıdan
görünen fiziki bir sonuç da aramamıştır. Gerçekleştirilen eylem sonucunda
dışarıdan bir iz kalmamış olsa da kişiye acı vermesi yeterli sayılmıştır.
Örneğin tartaklanmakta kişiye acı verebilecek bir eylemdir ama her zaman
dışarıdan görülen fiziki bir etki yaratmaz.
Kasten yaralama
suçunda şikayet ikili bir ayrıma tabidir. 2. Fıkra hükmüne göre ‘Kasten
yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle
giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört
aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.’ Bu fıkra basit
tıbbi müdahale ile giderilebilecek etkilerin takibi için şikayet şartı
getirmiştir. Tck ‘nın 73. Maddesine göre suçtan zarar gören kişi 6 ay
içerisinde şikayette bulunmazsa soruşturma ve kovuşturma işlemleri yapılamaz.
3. fıkra ise
‘Kasten yaralama suçunun; a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe
karşı,b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan
kişiye karşı, c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, d) Kamu
görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, e) Silahla, f)
Canavarca hisle, İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı
oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.’ şeklindedir. Bu fıkra
hem şikayet şartı aramamış hem de cezayı arttırmıştır.
Kasten yaralama
suçu için görevli olan mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi, yetkili olan mahkeme ise suçun işlendiği yer
mahkemesidir.
Kasten yaralamanın
devamındaki iki madde bu suçun cezasını arttırıcı ve azaltıcı nedenlere yer
vermektedir. 87. Madde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamayı düzenlerken 88.
Madde ise kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesini düzenlemektedir.
BERAAT KARARI
VERİLEN ÖRNEK YARGITAY KARARLARI
2014/126 2016/127 26/04/2016 CEZA
GENEL KURULU KARARI
20 gün sonra katılanın kardeşi tanık ...'in
karakola giderek, ‘yaptığı araştırmada yaralı katılanı hastaneye götürenlerden
tanık ... ile konuştuğu sırada, tanık ...'ın suçu işleyeni gördüğünü,
kendisinin de yaklaşık bir buçuk yıl önce kavga etmeleri nedeniyle olayı
yapmasından şüphelendiği sanığın da içinde bulunduğu akrabalarını tanığa
gösterdiğinde, tanığın sanığı göstererek bu kişi ateş edene benziyor dediğini'
söylediği, bunun üzerine ilk kez 10.12.2006 tarihinde tanık olarak dinlenen
..., karakol ve Cumhuriyet savcılığı beyanlarında olay günü silah sesinden
sonra baktığında, elinde tabanca ile kaçan kişinin sanık olduğunu gördüğünü
söylediği, ancak usulüne uygun bir teşhisin bulunmadığı, daha sonra yargılama
aşamasında, karakol ve savcılık beyanlarını inkâr ederek, olaydan sonra elinde
tabanca ile kaçan kişinin mahkemede gördüğü sanık olmadığını ifade ettiği,
sanığın ise istikrarlı şekilde suçu inkâr ederek, olay günü tanık ... ...'a ait
işyerinde çalıştığını beyan ettiği, savunma tanığı ... ...'ın da sanığı
doğruladığı olayda; tanık ...'ın çelişkili anlatımından başka sanığın üzerine
atılı suçu işlediğine ilişkin cezalandırılmasına yeter kesin kanıt bulunmadığı,
Suçun Sanık Tarafından İşlendiğinin Sabit
Olmamasından Beraat
Olay günü katılan sanıklar arasında trafikte yol verme
sebebiyle tartışma çıktığı, tartışmanın daha sonra kavgaya dönüştüğü ve katılan
sanıkların bu kavga esnasında birbirlerini basit tıbbi müdahale ile
giderilebilecek şekilde yaraladıkları, katılan ...'nin katılan sanık ...'ın
aracında yolcu olduğu ve onun da kavgaya karışarak yaralandığı olayda; katılan
sanık ...'in trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde zik zak çizerek araç
kullandığı, katılan sanık ... ve katılan ...'ye yönelik tehdit içeren sözler
söylediği iddiasında bulunulmuş ise de, dosya kapsamında iddiaları doğrulayacak
nitelikte bilgi ve belge bulunmadığı, olay anlatımına ilişkin beyanların da çelişkili
olduğu anlaşılmakla; Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların katılan sanık
tarafından işlendiğinin sabit olmaması, gerekçeleri gösterilerek mahkemece
kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan sanık ... ve katılan vekilinin
katılan sanığın atılı suçları işlediği ve bu suçlardan cezalandırılması
gerektiğine ve sair nedenlere temyiz itirazlarının reddiyle, beraate….
TAKSİRLE YARALAMA KASTEN YARALAMA AYRIMI
1.CD., 23/01/2017 ,4301/70
Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ile maktulün
birbirlerini tanımadıkları, olay gecesi maktulün aşırı alkollü olmasının da
vermiş olduğu etkiyle olay yerinde bulunan bir dükkanın önünde beklemekte olan
sanığa sataştığı, sanığın maktulden birkaç kez uzaklaşmak istemesine rağmen
maktulün ısrarla eylemlerine devam ettiği, bunun üzerine hiddete kapılan
sanığın başından gitmesi için maktulü göğüs bölgesinden ittirdiği, bunun
üzerine dengesini kaybeden maktulün sırt üstü yere düşerek başını kaldırıma
vurduğu, bunun sonucu olarak gelişen beyin kanaması nedeniyle maktulün öldüğü
olayda; sanığın maktulü iteklemekten ibaret eylemi nedeniyle, TCK’nun 86/2.
Maddesi kapsamında kalması değerlendirmek suretiyle aynı Kanunun 86/2. Maddesi
kapsamında kalması değerlendirilmek suretiyle aynı Kanunun 86/2. Maddesi
yollamasıyla 85/1. Maddesi gereğince taksirle ölüme neden olma suçundan
mahkumiyeti gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde kasten yaralama sonucu
ölüme neden olma suçundan hüküm kurulması.
KATEGORİLER
SON YAZILAR
- Ön Mirasçı Artmirasçı Atanmasından Kaynaklanan Dava
- Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali Davası
- Vasiyetnamenin Açılmasına İlişkin Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizine İlişkin Dava
- Vasiyetnamenin Tenfizi (İfası/Yerine Getirilmesi) Davası
- Vasiyetnamenin İptali Davası
- Belirli Mal Vasiyeti Davası
- Vasiyetnamenin (Mirasçılık Belgesi) Açılması ve İlgililere Okunması Davası
-
TELEFON
(0532) 792 76 22E-POSTA
info@kocakhukuk.com