İnanç Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Uygulamada bu sözleşme en çok borç para verildiği esnada gayrimenkulün mülkiyetinin teminat amaçlı borç verene devredilmesi; para borcu ödenince de,…

İnanç Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Uygulamada bu sözleşme en çok borç para verildiği esnada gayrimenkulün mülkiyetinin teminat amaçlı borç verene devredilmesi; para borcu ödenince de,…

İnanç Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Uygulamada bu sözleşme en çok borç para verildiği esnada gayrimenkulün mülkiyetinin teminat amaçlı borç verene devredilmesi; para borcu ödenince de,…

İnanç Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Uygulamada bu sözleşme en çok borç para verildiği esnada gayrimenkulün mülkiyetinin teminat amaçlı borç verene devredilmesi; para borcu ödenince de,… İnanç Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Uygulamada bu sözleşme en çok borç para verildiği esnada gayrimenkulün mülkiyetinin teminat amaçlı borç verene devredilmesi; para borcu ödenince de,…
Koçak Hukuk

İnanç Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası

23.02.2021
Koçak Hukuk | İnanç Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası

Uygulamada bu sözleşme en çok borç para verildiği esnada gayrimenkulün mülkiyetinin teminat amaçlı borç verene devredilmesi; para borcu ödenince de, gayrimenkulün ilk  sahibine (borç para alana) taşınmazın mülkiyetinin iade edilmesi şeklinde karşımıza çıkar. Taraflar genellikle teminat amaçlı olarak taşınmazın tapuda satış olarak gösterilerek mülkiyetinin devrini gerçekleştirmektedirler.


 Diğer sıkça karşılaşılan bir örnek de bankaların aradığı kredi kriterlerini yerine getiremeyen kişinin almak istediği ev veya  aracı yakınlarından biri üzerinden kredilendirerek bu ev ve aracın mülkiyetini bu kişi üzerine ilk aşamada geçirerek ; kredi borçlusu ve malik olarak bu kişiyi göstermek ancak kredi taksitlerini kendisi ödeyerek kredi borcu bittiği zaman tapunun kendi üstüne devrini sağlamak şeklindeki işlemleridir.Burada görünürde borçlu ve malik B kişisi olup asıl malik A kişisi ve borcu ödeyen de A kişisidir.Borç bittikten sonra gayrimenkul A kişisine devredilmektedir.


İnanç sözleşmesi, inanan tarafın bir eşya üzerindeki ayni hakkı veya bir hakkın sahipliğini inanılan tarafa tam olarak devretmesinin, inanılan tarafın ise devredilen eşya veya hakkı inanç sözleşmesinin hükümlerine uygun biçimde idare ve koruma altına almayı ve inanç sözleşmesi sona erdiğinde inanan tarafa aynen iade etmesinin kararlaştırıldığı sözleşme tipidir.

Yargıtay’a göre İnanç sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılmış olması mecburi ve yeterlidir. Ancak taşınmazlar söz konusu olduğunda 2 ayrı sözleşme söz konusudur. Bu sözleşmelerden ilki inanç sözleşmesi olup  taşınmazlara ilişkin de olsa resmi şekilde yapılması şartı yoktur. Diğeri ise tapu müdürlüğünde yapılan gayrimenkul satış sözleşmesidir.


İnanç sözleşmesi uyarınca taşınmaz mülkiyetinin devredilmesinden sonra sözleşmede belirtilen şart veya amacın gerçekleşmesi sonucunda devredilen mülkiyet hakkının tekrar iade edilmesi gerekir. Ayrıca bu iade işleminin gerçekleşmesi açısından iadeyi talep etme hakkı sahibinin sözleşme gereğince kendi yükümlülüklerini yerine getirmiş olmalıdır.

Ancak iade yükümlülüğü altında bulunan tarafın aksi bir davranış sergilemesi veya taşınmaz mülkiyetinin devredilmesinden kaçınması durumunda, inanan tarafın inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açma hakkı mevcuttur. İnanılan tarafın sözleşmenin aksine davranıp sözleşmeye konu olan taşınmazı üçüncü bir kişiye devrettiğinde ise farklı sonuçlar ortaya çıkacaktır. Bu sonuç devralan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasına göre belirlenecektir. Üçüncü kişi inanç anlaşmasına konu olan taşınmazı iyiniyetle edinmişse bu kazanımı hukuken korunacaktır. Bu kazanım tapuya güven ilkesi sonucu TMK madde 1023’de de düzenlenmiştir. Bu durum da taşınmazı inanç anlaşması gereği inanılan tarafa devreden maliğin taşınmazı iyiniyetle kazanan üçüncü kişiye başvurması olanaksızdır. Ancak taşınmazın ilk maliki inanılan tarafa karşı tazminat davası açabilecektir. Eğer üçüncü kişi kötüniyetle taşınmazı iktisap etmişse bu durumda üçüncü kişiye de karşı da tapu iptali ve tescil davası açabilecektir.


İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında 05.02.1947 tarih ve 20/6 sayılı içtihadı birleştirme kararında belirtildiği üzere inanç sözleşmesi ancak yazılı delil ile kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların imzalarını taşıyan ve inanç gösterilen kişi adına taşınmazın tapuda tescil edildiği tarihten önce düzenlenmiş bulunan bir belge olmalıdır.