Dilekçe Verme Hakkının Engellenmesi Suçu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Anayasamızda da düzenlenen dilekçe hakkı, bir sübjektif kamusal haktır. Sübjektif haktır; çünkü, bu hak, toplu veya münferiden, ancak bireyler tarafından…

Dilekçe Verme Hakkının Engellenmesi Suçu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Anayasamızda da düzenlenen dilekçe hakkı, bir sübjektif kamusal haktır. Sübjektif haktır; çünkü, bu hak, toplu veya münferiden, ancak bireyler tarafından…

Dilekçe Verme Hakkının Engellenmesi Suçu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Anayasamızda da düzenlenen dilekçe hakkı, bir sübjektif kamusal haktır. Sübjektif haktır; çünkü, bu hak, toplu veya münferiden, ancak bireyler tarafından…

Dilekçe Verme Hakkının Engellenmesi Suçu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Anayasamızda da düzenlenen dilekçe hakkı, bir sübjektif kamusal haktır. Sübjektif haktır; çünkü, bu hak, toplu veya münferiden, ancak bireyler tarafından… Dilekçe Verme Hakkının Engellenmesi Suçu | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Anayasamızda da düzenlenen dilekçe hakkı, bir sübjektif kamusal haktır. Sübjektif haktır; çünkü, bu hak, toplu veya münferiden, ancak bireyler tarafından…
Koçak Hukuk

Dilekçe Verme Hakkının Engellenmesi Suçu

04.01.2021
Koçak Hukuk | Dilekçe Verme Hakkının Engellenmesi Suçu

Anayasamızda da düzenlenen dilekçe hakkı, bir sübjektif kamusal haktır. Sübjektif haktır; çünkü, bu hak, toplu veya münferiden, ancak bireyler tarafından kullanılabilir. Kamusal bir haktır; çünkü, bu hakkın kullanılmasıyla kişiler taleplerini resmi makamlara iletmek olanağını elde etmektedirler.


Söz konusu suç tanımıyla, dilekçe hakkının kullanılmasının güvence altına alınması amaçlanmıştır. Suçun konusu dilekçedir. Dilekçe, kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına yazılı olarak yaptığı başvuruyu ifade etmektedir. Kamu makamlarına yöneltilen talebin sözlü olması da mümkündür. Örneğin bir suç vakıasına ilişkin ihbar veya şikayetin sözlü olarak yapılması halinde, bunun tutanağa geçirilmesi gerekmektedir. Salt sözlü başvurunun kabul edilmemesi, söz konusu suçu oluşturmayacaktır. Ancak, başvurunun yazılı yapılması halinde, bunun hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi, söz konusu suçu oluşturacaktır. Bu ayırımın yapılmasının nedeni, ispat sorunlarının önüne geçmektir.


Süreli işlemlerde, dilekçenin süresinde verilmesine rağmen, kabulünün geciktirilmesi halinde de, bu suç oluşur.


Verilen dilekçenin hukuki bir nedene dayalı olarak kabul edilmemesi halinde, kabul etmeme fiili hukuka uygun olduğu için, suç oluşmayacaktır. Örneğin, bir suç duyurusuna ilişkin dilekçenin, ilgisiz bir makama verilmeye teşebbüs edilmesi karşısında, kabul edilmemesi, söz konusu suçu oluşturmaz.(adalet komisyonu gerekçesi)


Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu Türk Ceza Kanunun 121.maddesinde düzenlenmiştir.


Madde 121 - (1) Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur. Yargıtay emsal bir kararında


‘Belediye Başkanı olarak görev yapan sanık H.. Z..'in talimatıyla maiyetinde memur olan sanık S.. Ö..'ün, suç tarihinde katılanlar adına avukatları tarafından verilen akaryakıt istasyonu işletme ruhsatı talebi içerikli dilekçe ve eklerini kabul edip kayda almadığının dosya kapsamıyla sübuta erdiği, ancak TCK'nın 257. maddesinin genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup görevi kötüye kullanma suçunun oluşumu için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerektiği, sanıkların eylemlerinin ise TCK'nın 121/1. maddesinde ''kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukukî bir neden olmaksızın kabul edilmemesi'' şeklinde tanımlanan dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturduğu gözetilmeden’ şeklindeki kararı ile bu suçun varlığı halinde görevi kötüye kullanmak suçundan dolayı ceza verilemeyeceğini içtihat etmiştir.


Yargıtay 5.ceza dairesi 2013/7283 esas 2015/11885 karar 26/05/2015 tarihli kararı