Boşanma Sebepleri Nelerdir? Boşanma Davaları Kaça Ayrılır? Bunlar Nelerdir? | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Medeni Kanun farklı bir şekilde sistematize ettiği halde uygulamada boşanma 2 farklı şekilde algılanmakta ve bütün pratik de bu ikili…

Boşanma Sebepleri Nelerdir? Boşanma Davaları Kaça Ayrılır? Bunlar Nelerdir? | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Medeni Kanun farklı bir şekilde sistematize ettiği halde uygulamada boşanma 2 farklı şekilde algılanmakta ve bütün pratik de bu ikili…

Boşanma Sebepleri Nelerdir? Boşanma Davaları Kaça Ayrılır? Bunlar Nelerdir? | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Medeni Kanun farklı bir şekilde sistematize ettiği halde uygulamada boşanma 2 farklı şekilde algılanmakta ve bütün pratik de bu ikili…

Boşanma Sebepleri Nelerdir? Boşanma Davaları Kaça Ayrılır? Bunlar Nelerdir? | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Medeni Kanun farklı bir şekilde sistematize ettiği halde uygulamada boşanma 2 farklı şekilde algılanmakta ve bütün pratik de bu ikili… Boşanma Sebepleri Nelerdir? Boşanma Davaları Kaça Ayrılır? Bunlar Nelerdir? | Eskişehir Boşanma Avukatı, Gürler Kocak, Eskişehir Avukat Medeni Kanun farklı bir şekilde sistematize ettiği halde uygulamada boşanma 2 farklı şekilde algılanmakta ve bütün pratik de bu ikili…
Koçak Hukuk

Boşanma Sebepleri Nelerdir? Boşanma Davaları Kaça Ayrılır? Bunlar Nelerdir?

12.01.2019
Koçak Hukuk | Boşanma Sebepleri Nelerdir? Boşanma Davaları Kaça Ayrılır? Bunlar Nelerdir?

Medeni Kanun farklı bir şekilde sistematize ettiği halde uygulamada boşanma 2 farklı şekilde algılanmakta ve bütün pratik de bu ikili ayrım üzerinden yürümektedir. Bu  sebeple boşanma davasını öncelikle 1-Anlaşmalı boşanma 2-Çekişmeli boşanma olarak 2 ye ayırarak inceleyeceğiz.

ANLAŞMALI BOŞANMA: . Anlaşmalı boşanma Medeni Kanunun 166. Maddesinde düzenlenmiştir.

MK 166. maddeye göre anlaşmalı boşanmanın şartları şunlardır;

  1. Evlilik en az 1 yıl sürmüş olmalıdır.

  2. Eşler birlikte başvurmalılardır ya da eşlerden birinin MK 166/3. Maddeye göre açtığı davayı diğer eş kabul etmelidir.

  3. Hakim tarafları bizzat dinlenilmelidir.

  4. Taraflar boşanmanın mali sonuçlarını (maddi tazminat, manevi tazminat, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası) ve çocuklarının boşanmadan sonraki durumunun (velayet, kişisel ilişki) ne olacağını hakime açıklamalıdırlar.

  5. Hakim taraflarca sunulan düzenlemeyi uygun bulmalıdır.


ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI: Tarafların boşanma veya ferileri noktasında anlaşmadan mahkemeye başvurduğu boşanma davasıdır. Taraflar boşanmak yahut boşanmamak yahut velayet yahut nafaka yahut diğer mali konularda anlaşamadıklarından eşlerden birisi mahkemeye başvurarak boşanmayı ve fer’ilerini  talep eder. Diğer eş de boşanmayı isteyerek nafaka velayet tazminat taleplerini ileri sürebileceği gibi boşanmak istemediğini de bildirebilir. Bu takdirde hakim davacının taleplerinin haklı olup olmadığını araştıracaktır .Hakim talebin haksız olduğunu görürse boşanma talebini reddedebilir. Daha ağır kusurlu olan taraf boşanmayı talep etse dahi kusursuz yada daha az kusurlu olan taraf boşanmayı istemediği takdirde hakim boşanma talebini reddebilir.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI İLE ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Anlaşmalı boşanma ile çekişmeli boşanma arasındaki farklılıklar şunlardır;

  1. Anlaşmalı boşanmada taraflar boşanmanın mali sonuçlarını (maddi tazminat, manevi tazminat, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası) ve çocuklarının boşanmadan sonraki durumu (velayet, kişisel ilişki) hususlarında anlaşmalıdır. Çekişmeli boşanmada ise böyle bir anlaşma söz konusu değildir.

  2. Anlaşmalı boşanma için evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması şarttır. Çekişmeli boşanmada ise 1 gün evli kalınmış olsa dahi boşanma davası açılabilir.

  3. Anlaşmalı boşanma süreci kısadır, tek celse de dahi bitebilir. Çekişmeli boşanma süreç olarak daha uzundur.

  4. Anlaşmalı boşanmada taraflar duruşmada bizzat bulunmalıdır. Çekişmeli boşanmada ise tarafların duruşmaya katılma zorunluluğu yoktur.

  5. Anlaşmalı boşanmada eşin malvarlığı üzerine tedbir konulamaz. Çekişmeli boşanmada ise eşin malvarlığı üzerine tedbir konulması talep olunabilir.

  6. Anlaşmalı boşanmada tanık dinlenmez. Çekişmeli boşanmada ise tanık dinlenir.


PEKİ HANGİ SEBEPLERLE BOŞANMA TALEP EDİLEBİLİR?

Medeni Kanuna göre aşağıdaki sebepler boşanma sebepleri sayılmıştır:

A-(TMK 161) ZİNA:

Medeni hukukumuzda zina, eşi dışında karşı cinsten birisi ile istenerek gerçekleştirilen cinsel ilişkidir.

Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Zina için olmazsa olmaz koşul cinsel birlikteliktir. Cinsel birliktelik değişik şekillerde    ispatlanabilir. Aşağıda buna ilişkin örnek Yargıtay kararları verilmiştir.

BU KONUDA ÖRNEK  YARGITAY KARARLARI AŞAĞIDA VERİLMİŞTİR.

T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/ 16833
Karar: 2013 / 17864

Kadının, yalnızken bir başka erkeği ortak konuta alması ve bu şahsın yarı çıplak vaziyette gizlenirken yakalanması zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan zina kanıtlanmıştır

YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/ 22120
Karar: 2012 / 670
davalı-davacı kocanın dava açılmadan önce ve davanın devamı sırasında dahi başka kadınlarla birlikte otelde aynı odada kaldığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun ilgili maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmiştir

T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/ 20278
Karar: 2010 / 1423
Karar Tarihi: 01.02.2010

Aynı işyerinde çalışan bir başka erkekle telefonla görüşme, mesaj gönderme ve bu kişinin arabasına binmiş olma, zinaya delalet eden davranışlar niteliğinde değildir. Zina sübut bulmamıştır.

Yargıtay’a göre zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için cinsel ilişkinin reddedilemeyecek şekilde kanıtlanmış olması gerekmekte olup aynı evde yaşamak; aynı otel odasında kalmak; aynı evde makul bir sebep yok iken bir arada bulunmak gibi eylemler zinanın ispatı için yeterli sayılmıştır. Unutulmamalıdır ki zina özel bir boşanma sebebidir. Zina ispatlanamasa dahi bazı davranışlar Güven sarsıcı davranışlar olarak değerlendirilerek onur kırıcı davranış ya da  Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilecektir.

B-HAYATA KAST, PEK FENA MUAMELE
Madde 162 - Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

  • Cana kast karı veya kocadan birinin, diğer eşi öldürmek amacı ile yaptığı eylemelerdir. Cana kast özel ve mutlak nitelik taşıyan bir boşanma sebebidir. Eşlerden birinin diğerini öldürmeye yönelik bir eylemde bulunduğunun kanıtlanması durumunda boşanmaya karar verilmelidir. Hakim böyle bir eylemi tespit edince ayrıca ortak yaşamın bu yüzden diğer eş için çekilmez hal alıp almadığını incelemek yetkisine sahip değildir. (Ömer Uğur Gençcan;Öğreti ve Uygulamada Boşanma Tazminat-Nafaka syf 56)

  • Pek fena muamele özel ve mutlak nitelik taşıyan bir boşanma nedenidir. Pek fena muamelenin mutlak bir boşanma nedeni olabilmesi için zulüm ve işkence boyutunda olması şarttır. Tekrarlanmamak koşuluyla tokatlama, hafif yaralama, zulüm ve işkence sayılmaz.zulüm ve işkencenin pek fena muamele kavramına sokulabilmesi için tekrarlanması şart değildir. Bir kere bile acımasızca dövmek yeterlidir. (Ömer Uğur Gençcan; Öğreti ve Uygulamada Boşanma Tazminat-Nafaka syf 58,59)

  • Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

  • Affeden tarafın dava hakkı yoktur.


T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/ 6182
Karar: 2017 / 14100
Karar Tarihi: 06.12.2017

Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle boşanma kararı verilemez. O halde mahkemece, davacı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış) sebebi yönünden değerlendirilerek ve bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/ 14215
Karar: 2016 / 4389
Karar Tarihi: 07.03.2016

“..davalı erkeğin başka bir kadınla duygusal içerikte mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı davranışlar sergilediği, eşine karşı ilgisiz davrandığı, birlik görevlerini yerine getirmediği ve ''sen ne işe yararsın diyerek'' eşini aşağıladığı anlaşılmaktadır. Davalı erkeğe kusur olarak yüklenen eşine yönelik fiziksel şiddet fiilinin 2012 yılı Mayıs ayında gerçekleştiği ve sonrasında evlilik birliğinin uzunca bir süre daha devam ettiği anlaşılmakta olup, kadının bu olayı affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı kabul edilmelidir. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemez. Bu duruma göre davalı erkeğin gerçekleşen kusurlu davranışları pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak kabule yeterli değildir. Davacı kadının açtığı davada Türk Medeni Kanununun 162. maddesi koşulları oluşmadığı halde, kadının Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru görülmemiştir.”

C-SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME

Madde 163 - Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.

  • Küçük düşürücü suçlara örnek olarak T.C Anayasasının madde 76/2’de yazan yüz kızartıcı suç verilebilir.

  • Küçük düşürücü suçun Medeni Kanun’un 163. Maddesine göre boşanma nedeni olabilmesi için eylemin evelendikten sonra yapılması gerekir. Eşin evlenemeden önce küçük düşürücü suç işlemiş olduğu evlendikten sonra öğrenilmişse diğer iş butlan davası açabilir. (Ömer Uğur Gençcan; Öğreti ve Uygulamada Boşanma Tazminat-Nafaka syf 66)

  • Medeni Kanun’un 131. Maddesinde haysiyetsiz hayat sürme toplumdaki anlayışa göre belli bir süreden beri devamlı olarak namus, şeref ve haysiyet kavramlarıyla bağdaşmayacak şekilde yaşamaktır.(Ömer Uğur Gençcan; Öğreti ve Uygulamada Boşanma Tazminat-Nafaka syf 68)


T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/ 20560
Karar: 2015 / 4947
Karar Tarihi: 19.03.2015

Davalının, on iki yaşında bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu, suçu sabit görülerek bundan dolayı ceza aldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece, "davalının bu suçu bir kere işlemiş olmasının tek başına boşanmaya neden olmayacağı vicdani kanaatine varıldığı, bu durumun evliliği diğer eş bakımından çekilmez hale getirdiğinin ispatlanması gerektiği, bu yolda delil getirilmediği" gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Dava "küçük düşürücü suç işleme" sebebine dayanılarak açılmıştır, işlenen suçun niteliğine göre davacının dava açması karşısında onunla birlikte yaşaması kendisinden beklenemeyeceği açık ve tartışmasızdır. Boşanma sebebi gerçekleşmiştir.

T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/ 16080
Karar: 2010 / 17409
Karar Tarihi: 21.10.2010

Dava, davalının küçük düşürücü suç işlemesi sebebiyle boşanmaya ilişkindir. Yürürlükten kaldırılan Türk Kanunu Medenisi'ndeki düzenlemeden (md. 131) farklı olarak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, küçük düşürücü suç işlemeyi mutlak boşanma sebebi olmaktan çıkarmış, bu sebepten ötürü suç işleyenle birlikte yaşaması davacı eşten beklenmeyecek derecede evliliğin çekilmez hale gelmiş olmasını da aramıştır (md. 163). O halde, küçük düşürücü suç işlenmesi tek başına boşanma kararı verilmesi için yeterli olmayıp, bu sebeple onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemez derecede çekilmez hale gelmiş olması koşulu da gerçekleşmiş olmalıdır.

D-TERK  :

Madde 164 - Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim (EKLENMİŞ İBARE RGT: 14.04.2011 RG NO: 27905 KANUN NO: 6217/19) (YÜR. TAR.: 01.10.2011) veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim (EKLENMİŞ İBARE RGT: 14.04.2011 RG NO: 27905 KANUN NO: 6217/19) (YÜR. TAR.: 01.10.2011) veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

Madde hükmüne göre terkin oluşması için;

  1. Ortak yaşamdan ayrılma

  2. Ortak yaşama son verme kastı

  3. Hukuka aykırı ayrılık

Unsurları gerçekleşmelidir.


E-AKIL HASTALIĞI

Madde 165 - Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.


EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI

Medeni Kanun madde 166: Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.


T.C YARGITAY